Amenore kalıcı veya geçici olarak adet (regl) görememe durumudur. Fizyolojik olarak normal değerlendirdiğimiz pubertede (gelişme çağı), gebelikte, emzirme ve menopoz döneminde karşımıza çıkarken, jinekolojik veya sistemik bir hastalık olarak da karşılaşılabilir.
Amenoreyi, primer veya sekonder olarak sınıfllandırabiliriz :
Primer Amenore : Normal seksüel gelişim varlığında 16 yaşa rağmen halen adet görememe halidir. Sekonder seks karakterlerinin olmadığı durumlarda 14 yaşa rağmen hala regl olmadığı durumlarda mutlak araştırmaya geçilmelidir. Primer amenorenin %40'ını hormonel bozukluklar teşkil eder.
Genel olarak amenore beyindeki hipotalamus ve pitüiter beze bağlı hormonel bozukluk veya tümörel yapılar nedenli olabilir.
Hipotalamusa bağlı nedenler : Kilo (aşırı zyıf veya kilolu), ağır egzersiz, genetik geçişli GnRH eksikliğine bağlı Kallman Sendromu (hipogonadotropik hipogonadizm), fonksiyonel.
Pitüiter beze bağlı nedenler: Hipopitüitarizm, hipofiz bezinin hipofiz bezi hormonlarından bir veya daha fazlasını yetersiz miktarda salgılaması sonucu, herhangi bir tümör nedeniyle veya ciddi bir kafa yaralanmasından sonra gelişebilir. Hipopituüitarizm bazı kadınlarda doğumdan sonra ortaya çıkar. Kadınlarda adetten kesilme, kısırlık veya doğumdan sonra süt verememeye neden olabilir. Çocuklarda büyüme ve cinsel gelişimde yavaşlama, kan şekerinin aşırı düşüşüne sebep olur. Erkeklerde azalan cinsel istek, sakal ve vücut kıllarının dökülmesi, kilo kaybı, hipotiriodizm ve Addison hastalığı başlıca belirtileridir.
Ovaryan'a (yumurtalıklara) bağlı nedenler: Polikistik over sendromu (PCO); ovaryan yetmezlik. Primmer amenoreli veya hormon düzeyleri over yetmezliğine işaret eden 30 yaş altı bayanlarda karyotipleme (kromozom analizi) mutlak yapılmalıdır.
Uterin'e (rahime) bağlı nedenler: Asherman sendromu; doğuştan rahim anomalileri (müllerian kanal anomalileri).
Gelişimsel anormalliklere bağlı nedenler: Turner sendromu; Müllerian kanal anomalileri (Mayer-Rokitansky-Kuster-Hauser sendromu), Kallman sendromu, Testikuler feminizasyon.
Genel nedenler: Kemo ve radyoterapi; over ve rahim ameliyatları.
Amenorenin aynı zamanda uzun vadeli metabolik ve fiziksel sonuçları da vardır. Örneğin PCO' li hastalarda ve uzunsüreli amenoresi olan hastallarda rahim içi zarı kanseri (endometrium karsinomu) riski artar. Prematür ovaryen yetmezliği olan kadınlarda kalp hastalıkları riski artar. Testikuller feminizasyon (karyotip 46 XY) sendromunda testisler varolmasına rağmen malignite (kansere dönüşüm) riskinden korunmak için çıkartılmalıdır.
Sekonder Amenore: Daha önce düzenli adet gören bir kadında ardı ardına 4-6 ay adet görememe halidir. Gebelik öncelikli ekarte edilmelidir. Tüm hastalarda serum FSH / LH / E2 / Prolaktin / TSH / BMI (body mass index) bakılmalıdır. Sekonder amenorenin %37'sini polikistik over, % 24'ünü primmer ovaryen yetmezlik, % 17'sini hiperprollaktinemi (süt hormonu fazlalığı), %12'sini kilo ve egzersize bağlı nedenler teşkil eder. Asherman sendromu (rahim içi yapışıklıkları), rahim ağzı tıkanıklığı (servikall stenoz) da amenorenin az görülen nedenlerindendir. Her ikisi de bir kürtaj veya biopsi sonrası gelişebilen komplikasyonlardır.
Sekonder amenoreye sebep olan sistemik hastalıklar; kronik obstrüktif solunum yolları hastalıkları, diabetes mellitus, karaciğer hastalığı, kronik böbrek hastalığı, anoreksia nervoza, aşırı kilo, çok zayıflık, stres, yoğun egzersiz, fiziksel güçsüzlüklere sebep vererek menstruel bozukluklara (adet düzensizliği) yol açabilir. Adet düzensizliklerini % 44'ü sekonder gelişen amenorelerdir. Diğer nedenler beyin tümörleri, radyoterapi, tüberküloz, sarkoidoz, kafa travmaları, Sheehan sendromu (doğum sonrası kanama ve hipotansiyona bağlı gelişir) ve hiperprolaktinemi sayılabilir.
Hipofiz bezinin diğer bezleri de harekete geçiren diğer hormonları salgılaması nedeniyle, bu hormonların yetersiz salgılanması hipotiriodizm ve Addison hastalığı da dahil olmak üzere diğer bazı hastalıkların belirtilerini ortaya çıkarabilir.
Bezdeki herhangi bir tümör nedeniyle kadınlarda doğumdan sonra Hipopitüitarizm, hipofiz bezinin hipofiz bezi hormonlarından bir veya daha fazlasını yetersiz miktarda salgılaması ile görülen bir rahatsızlıktır. Hastalığın adı Yunancada "altında" anlamına gelen hipo kelimesinden kaynaklanır. Bazı kişilerde kalıtsal olarak hipopituitarizme eğilim vardır. Diğer insanlar bilinmeyen nedenlerden dolayı bu hastalığa yakalanır. Ancak olayların birçoğunda nedenin belirlenmesi mümkündür. Bu durum bezdeki herhangi bir tümör nedeniyle ortaya çıkabilir veya ciddi bir kafa yaralanmasından sonra gelişebilir. Hipopituarizm bazı kadınlarda doğumdan sonra ortaya çıkar. Çünkü hamilelik sırasında normal olarak büyümesi gereken bez öylesine fazla büyür ki, bunun için gerekli olan oksijen veya kanla verilen diğer maddeler vücut tarafından temin edilemez hale gelir. Daha sonra hipofiz bezi dokularının bir kısmı veya hepsi ölür.
Belirtiler
Çocuklarda:
- Büyüme ve cinsel gelişimde yavaşlama,
- Hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşüşü).
Yetişkinlerde:
- Kadınlarda adetten kesilme, kısırlık veya doğumdan sonra süt verememe,
- Erkeklerde azalan cinsel istek, sakal ve vücut kıllarının dökülmesi,
- Göz ve ağız çevresindeki ciltte ince kırışıklıklar;
- Bitkinlik
- İştahta azalma ve bazen kilo kaybı.
- Stresli bir durum veya enfeksiyon nedeniyle tansiyonun çok fazla düşmesi ve ateştir.