Tüp bebekte amaç gebe kalmak değil, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmektir.
Tüp bebekte başarı birden fazla oranla değerlendirilir. Merkezlerin genelde vermiş olduğu değerler kanda gebelik testinin pozitif olduğu gözlenen durumlardır. Bu oran yaklaşık % 50 civarındadır. Başarı oranı olarak verilmesi gereken ise canlı doğum oranlarıdır.
Laboratuvarda başlayan döllenme oranı, her tüp bebek merkezine, laboratuvar ve çalışan embriyologların donanımına göre değişir.
Ultrasonda kalp atımları pozitif olarak gözlenen ve takibe alınan gebelik oranları yaklaşık % 40 civarındadır.
Eve canlı bebek götürme oranları ise ABD istatistiklerine göre %35' lerde seyreder ki bu gerçek değer olarak hastalara verilmesi gereken rakamdır.
Tüp bebek yöntemi ile başarılı bir şekilde gebelik elde edilse bile bu gebeliklerin yaklaşık %15-20'si düşük ile sonuçlanır (Normal yolla oluşan gebeliklerde de düşük oranı buna benzerdir).
Başarı oranı, başta kadının yaşı, tüp bebek yapılmasını gerektiren nedenler, yumurtalık kapasitesi, daha önceki tüp bebek denemesi ve başarısızlıkları, erkek faktörü gibi birçok nedenlere bağlı olarak değişir.
Aşağıda kadının yaşına göre belirtilen başarı oranları ortalama değerlerdir, merkezlere göre değişiklikler gözlenebilir.
(Aşağıdaki oranlar: Society for Reproductive Medicine (SART) , 2009)
- 35 yaş altında: Gebelik oranı %47 -- Canlı doğum oranı: %41
- 35-37 yaş arasında: Gebelik oranı %39 -- Canlı doğum oranı: %31
- 38-40 yaş arasında: Gebelik oranı %30 -- Canlı doğum oranı: %22
- 41-42 yaş arasında: Gebelik oranı %20 -- Canlı doğum oranı: %12
- 42 yaşından sonra gebelik şansı çok azalmaktadır, özellikle 45 yaştan sonra çok nadirdir.
Baba adayında azospermi hücrelerinde bir sorun varsa başarı oranı %0 - 20 arasında değişebilir.
Anne adayı daha önce birkaç kez düşük yapmış ise başarı şansı oldukça düşüktür.
Hem annenin yaşı ilerlemiş hem de baba da azospermi var ise başarı şansı %0 - %20 oranlarına kadar düşüş gösterir.
2-3. tüp bebek denemesinden sonra yapılacak deneme için çift yeniden gözden geçirilmelidir. Gerekli durumlarda yeni tetkikler yapmak faydalı olabilir. Açıklanamayan kısırlık olgularında, kusursuz tedaviye rağmen başarısız olunabilir. Bazı durumlarda ise tüp bebek uygulaması ile çocuk sahibi olamayan çiftler ilerleyen zamanlarda kendiliğinden çocuk sahibi olabilirler.