İnfertil çiftin tüm tüp bebek tedavi aşamalarında kullanılan görüntüleme tekniği ultrasonografidir. Ultrason IUI (aşılama) ve IVF (tüp bebek) tedavilerinde klinik yönetimin ayrılmaz bir parçasıdır. Vajinel yolla yapılan ilk değerlendirmede kadının iç genital organları (rahim, yumurtalıklar ve çevre organlar) taranarak olası bir anormallik tespit edilir.
Ultrason, YÜT tedavi aşamasında yumurtaları içeren foliküllerin gelişiminin değerlendirilmesi, oosit (yumurta) toplama, rahim içi zarının (endometrium) değerlendirilmesi ve embriyo transferinin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynar.
Yapılan tedavi ile yumurtalıkların tedaviye cevabı hormonel değerlerin yanısıra en iyi ultrason takibi ile mümkündür. Overlerin USG'deki görünümü, over hacmi veya reglin 2-3. gün overlerde gözlenen öncü folikül (antralfolikül) sayısı over yanıtını belirleyen kriterlerdir. Bu kriterlere göre kadının yumurtalık rezervini Grade I-IV olarak değerlendirmek mümkündür. Over rezervinin değerlendirilmesinde ve ovaryen stimulasyondaki başarıyı artırmada USG'nin yeri önemlidir.
YÜT'te folikül monitorizasyonu USG ve hormon testleri ile yapılır. Günlük veya belirli aralarla yapılan takipte foliküler gelişim hızı belirlenenerek, tedaviye yanıt veya aşırı yanıt durumları güvenceye alınır. Ovulasyonun tetiklenmesi için zamanlamayı belirlemek (folikül boyutu 17-19mm olduğunda çatlatıcının verilmesi), foliküler gelişimin endometrial gelişim ile uyumu (endometrium kalınlığı ve ekojenitesi), transfer esnasında dikkate alınması gereken anatomik durum ve anormalliklerin (polip,myom, uterin anomaliler) tespiti için transvajinel USG yardımcı üreme tekniklerinin vazgeçilmezidir.
Ayrıca uygulanan protokolleri optimize etme, kolay oosit toplamayı sağlama, embryo transferi esnasında rahim içini direkt gözleyebilme ve embriyo transferini gerçekleştirebilme imkanı sağlar.
En önemli kullanım alanı ise oositlerin transvajinel yolla toplanmasıdır (OPU). Transabdominal USG optimal embriyo yerleşimini ve başarılı gebelik şansını arttırmak için kullanılır. Bu işlem esnasında mesane dolu olmalıdır.
USG takibi sayesinde, gebelik oranlarının daha fazla olduğu yüksek östrojen düzeylerinde de komplikasyon oranında artış olmadan güvenle tedaviye devam edilebilir. Bir başka deyişle overlerin aşırı uyarılması (hiperstimulasyon) ve çoğul gebelik gibi komplikasyonlar engellenebilir.
Serum fizyolojik veya özel ekojenikkontrast sıvıları kullanılarak yapılan ultrasonda rahim içinin ve rahimin anatomik yapısının değerlendirilmesi yapılabilir. Sonohisterografi adı verilen bu girişim sayesinde tüplerden geçen kontrast madde ile tüplerin açıklığı görülebilir, veya geçirilmiş bir enfeksiyona sekonder gelişen tüplerin tıkanması ile tüplerde sıvı birikimi tespit edilebilir (hidrosalpinks).
Bilgisayar destekli USG cihazları ile gelecekte doğal ve stimulasyon sikluslarında fizyolojik dominant ovaryen folliküller ve ovulatuar/ nonovulatuar foliküller belirlenebilir.