In Vitro Maturasyon (IVM) infertilite problemi olan özellikli çiftlerde uygulanır. Yöntemin esası olgunlaşmadan, gelişimlerini tamamlamadan yumurtalıktan toplanan oositlerin laboratuar ortamında uygun medyumlarla olgunlaştırılıp döllenmeye hazır edilmesidir. En önemli nokta oositlerin laboratuar ortamında gelişmesini sağlarken yüksek dozlarda ilaç kullanımına gerek duyulmaz. Böylece hem ilaç maliyeti ortadan kalkarken hem de yüksek doz ilaç kullanımına bağlı gelişen yan etkilerden (Hiperstimulasyon/ overlerin aşırı uyarılması) uzak durulur.
IVM için en ideal hasta grubu polikistik over sendromlu hastalar veya overlerinde multiple kistleri olanlardır. Sebep sadece erkek faktörü ise, kadına uygulanan minimal dozlarda ilaç yüklemesi ile, onu sıkıntıya sokmadan, az ve kaliteli yumurta elde edilerek IVM uygulanabilir.
Tedaviye kötü yanıt veren (poor responder) hasta grubunda da IVM tercih edilebilir.
IVM için diğer bir kullanım alanı da kemoterapi alacak yumurtalık, meme veya endometrium kanseri olan kadınlarda, ilaç kullanımına maruz kalmadan doğurganlığı koruma amaçlıdır.
Eğer hastanın eşi varsa toplanan yumurtalar IVF yöntemi ile döllenmesinin ardından oluşan embriyolar dondurularak saklanabilir. Tedavi sonrası, sadece rahim içi zarı hazırlığı yapılarak dondurulmuş ve çözülmüş embriyo transferi uygulanır.
IVM'in en önemli avantajı overlerin ilaçla uyarımına gerek kalmamasıdır. Genellikle önde giden folikül 8-12mm olduğunda veya endometrium 5mm ise yumurtalar toplanır.
Olgunlaşmamış yumurtaların toplama işleminde standart IVF'ye kıyasla 19G iğneleri kullanılır ve aspirasyon daha düşük basınç altında gerçekleştirilir.
Halen IVM ile doğan bebeklerin sağlığı konusunda yeterli veriler yoktur. Geneldeki kanı;
IVM ve IVF ile doğan bebekler arasında bir fark olmadığıdır.
IVM yardımcı üreme teknikleri arasında giderek daha sık yer almaktadır. Ancak IVF'deki başarı oranlarını yakalayabilmek için bu tekniğin ideal zamanlamaya ve kültür medyumlarının optimizasyonuna ihtiyacı vardır.